Alfa Romeo Stelvio – SUV mu? Alfa Romeo mu?
Alfa Romeo otomobil tutkunları için önemli bir markadır. Çizgileri, karakteri ile bu otomobil dünyasının farklı renklerinden birisidir. Tasarımı her zaman dikkat çekicidir. Zor günleri geride bıraktıktan sonra ise yine kendinden söz ettirmeye başladı.
Bugün ise Alfa Romeo’nun ilk SUV’si hakkında konuşuyoruz. Yükselen SUV pazarına kayışız kalamayan Alfa Romeo Stelvio ile pazara giriş yaptı. Peki Alfa Romeo’nun bu denemesi ne kadar başarılı? Şimdi bu sorunun cevabını arıyoruz.
Konu eğer sadece tasarım olsaydı, Stelvio tüm olayı baştan bitirmiş diyebilirdik. Giulia’dan neredeyse tamamen aktarılan ön yüz ile otomobil oldukça sportif duruyor. Yanda keskin bir omuz çizgisine sahip olan otomobilin arka tasarımı Giulietta’yı andırıyor. Toplam uzunluğu 4687 mm olan Stelvio, 1903 mm genişliğe ve 1671 mm yüksekliği sahip. Boyutları en yakın rakip olan Volvo XC60 ile neredeyse aynı.
Kabin ise yine otomobilin dışı gibi hoş görünüyor. Dokulu ahşap kaplama ve deri kombinasyonu oldukça şık. Direksiyona yerleştirilen çalıştırma düğmesi sportif köklere vurgu yapan bir detay. Orta konsolda yer alan geniş ekran dokunmatik özelliğe sahip değil. Oturma pozisyonu yüksek olan otomobilde sadece arka çapraz görüşte biraz zorluk yaşanıyor. Onun dışında da otomobilin köşelerini kestirmek kolay.
Stelvio’nun kaputun altında ise turbo beslemeli, 2.0 lt bir benzinli motor bulunuyor. 5250 d/dak’da 280 bg güç üreten bu motorun maksimum torku ise 400 Nm. Üstelik 2250 d/dak gibi düşük bir devirde gelmesi 1660 kg ağırlığındaki Stelvio’ya çeviklik kazandırıyor. Sekiz ileri oranlı otomatik şanzıman ZF imzasını taşıyor. Vites değişimleri oldukça başarılı olan şanzımanın oranları da kısa. Stelvio, fabrika verilerine göre şehir içinde 8.9 lt/100 km yakıt tüketiyor. Gerçek dünyaya baktığımızda ise bu değer 10 lt /100 km seviyelerine ulaşabiliyor.
Stelvio’da Alfa Romeo’nun DNA sistemi de sunuluyor. Dinamik, normal ve “All Wheater” adı verilen özellikle ıslak zeminde kullanılan üç farklı çekiş sistemine sahip olan bu donanım otomobilin daz ve direksiyon tepkilerini değiştiriyor. Fakat süspansiyon adaptif özellikli olmadığı için ne yazık ki orada bir değişim olmuyor. Dinamik modu seçtiğinizde şanzıman siz müdahale etmeden vites büyütmüyor. Eğer durma noktasına gelmediyseniz küçültme kısmına da karışmıyor.
Şimdi Stelvio’nun sürüşüne geçelim. İlk olarak şunu söylememiz gerekli. Evet bu otomobil bir Alfa Romeo ve köklerinden gelen bir sürüş karakteri var. Fakat, bu otomobil aynı zamanda bir SUV. Bu anlamda Stelvio’nun işi biraz daha zor. Her ne kadar önce bir SUv olarak değerlendirecek olsak da hafızamızda bir Alfa Romeo imajı var ve ne yazık ki bunu görmezden gelemiyoruz.
Guila’dan alınan modüler platformu kullanan ve alüminyum gövdeli olan Stelvio, dinamik bir SUV. Direksiyon milimetrik hareketleri bile ön tekerleklere akatarıyor. Otomobil ve sürücü arasındaki ilişkiyi başarılı bir şekilde sağlıyor. Gaz tepkileri sürücüyü memnun edecek kadar iyi. Şanzıman yukarıda da bahsettiğimiz gibi vites değişimlerinde çok başarılı. Viraj performansı da oldukça başarılı olan otomobilde yerden yüksek ve ağır olması nedeniyle gövde hareketleri hissedilebiliyor. Bu açılardan baktığımızda Stelvio başarılı bir SUV diyebiliriz.
Peki bir Alfa Romeo olduğunu da işin içine katarsak sonuç nasıl değişir? Bu otomobile Alfa Romeo değil demek haksızlık olur. Fakat daha önce Alfa kullanmış bir sürücüyü tatmin edecek kadar dinamik değil. Sürüş karakteri bir SUV’a daha yakın. Alfa Romeo logosu ile birlikte dinamik bir SUV olduğunu söyleyebiliriz fakat bir Alfa tutkununu da memnun etmesi zor görünüyor.