Toyota C-HR – Neden bu kadar seviliyor?
Toyota, Türkiye’de sevilen bir otomobil markası. Özellikle Corolla, Türk kullanıcılar tarafından rağbet görmekte. Bu yazıda konumuz ise Corolla değil, markanın yeni crossover modeli C-HR.
Toyota C-HR’ı anlatmaya başlamadan önce bazı küçük bilgiler verelim. C-HR, hem marka hem de Türkiye için bazı ilkleri taşıması açısından önem taşıyor. Türkiye’de üretilen ilk crossover ve hibrit otomobil olmasının yanında Toyota’nın yeni platformu TNGA (Toyota New Global Architecture – Toyota Yeni Küresel Mimarisi) ilk kez Japonya dışında bir ülkede C-HR için kullanılıyor.
Toyota C-HR aynı zamanda ülkemiz ekonomisi için de önemli bir oyuncu diyebiliriz. Toyota’nın Türkiye’de ürettiği üçüncü model olan C-HR 2000 kişilik yeni istihdam anlamına geliyor. Bu proje için yapılan 350 milyon euro’luk yatırım ile birlikte Toyota’nın Türkiye’deki yatırımı 1.7 milyar euro’ya ulaşırken, çalışan sayısı da beş bin kişinin üzerine çıktı. Adapazarı’nda yer alan fabrikanın günlük üretim adedi C-HR ile birlikte 960 adede çıktı.
Ekonomi dersini bitirdiğimize göre artık C-HR’ı anlatmaya başlayabiliriz. Toyota C-HR, keskin hatalara sahip bir otomobil. Ön yüzü güncel Corolla’yı andıran ve Toyota’nın marka kimliğini yansıtan C-HR, şişkin çamurlukları arkaya doğru alçalan tavan çizgisi ve gizlenmiş arka kapı kolları ile sportif bir havaya sahip. “Coupe High Rider”dan gelen ismini destekleyen tasarımı, üçgen formlu stoplar ve küçük arka cam ile tamamlanmış. Arka camın altında yer alan çıkıntı ise spoyler görevi görüyor ve tasarıma olumlu açıdan da katkısı bulunuyor.
Kabine geçtiğimizde ise ilk dikkat çeken malzeme kalitesinin yüksekliği oluyor. Otomobilin yaşam alanı önde ferah ama arkada coupe formunu yakalamak için tavanın aşağıya doğru inmesi ve camların da yükselmesi klostrofobik bir havaya neden oluyor. Diz mesafesiyse yeterli.
Ön konsolda yer alan 8 inçlik dokunmatik ekran işlevsel ve kullanımı kolay. Toyota C-HR’ın klimasından da bahsetmek gerekiyor. Yaşlanmayı durduran klima olarak lanse edilen sistem cildi nemlendiriyor. Kadın kullanıcıların dikkatini çekecek olan bu özellik ilk olarka Lexus’larda kullanılıyordu.
Uzunluğu 4360 mm olan C-HR’ın genişliği 1795 mm iken yüksekliği 1565 mm olarak açıklanıyor. Aks aralığı 2640 mm olan otomobilin bagaj hacmi ise 377 lt.
Toyota C-HR, iki farklı güç ünitesi ile satın alınabiliyor. Bunlardan ilki 1.2 lt’lik turbo beslemeli motor. 5200 d/dak’da 116 bg güç üreten bu motor 1500-4000 d/dak aralığında ise 185 Nm tork üretebiliyor. Bu motor hem önden hem de dört tekerlekten çekişli ve isteğe bağlı olarak otomatik şanzımanla birlikte alınabiliyor.
Diğer güç ünitesi ise hibrit. 1.8 lt’lik atmosferik benzinli motor ile kombine edilen elektrik motoru toplamda C-HR’a 122 bg güç kazandırıyor. Bu motor sadece önden çekişli olarak ve otomatik şanzıman ile satın alınabiliyor.
Kısa süreli kullanma fırsatı elde ettiğimiz C-HR’ın sürüşünde ilk dikkat çeken nokta süspansiyonun sessizliği oluyor. Yol üzerindeki engebeleri başarılı bir şekilde sönümleyen süspansiyon virajlarda da yeterli performans sergileyebiliyor. Direksiyonunun biraz daha hisli olmasını beklediğimiz C-HR’ın sürüşünde göze çarpan eksikler yok.